Palyaçolar, kahinler, kılıç yutanlar, cambazlar, dansçılar ve sihirli aynalar… Pepa Pamukşeker Sirki’nde doğdu. Ne kadar güzel geliyor kulağa, değil mi? Ancak Pepa oradan bir an önce uzaklaşmak istiyor ve ‘normal’ kızlar gibi, ‘normal’ bir hayata ve ‘normal’ bir aileye sahip olmak istiyor. Bir gün bir dilekte bulunuyor. Acaba dileğinin gerçekleşmesi Pepa’ya mutluluk getirecek mi? Yoksa Pepa bu yolculukta ailesini olduğu gibi kabul etmeyi mi öğrenecek?

Hippo’nun sevilen yazarlarından Zeynep Alpaslan’dan, bir sirkin büyülü dünyasında geçen, sıcacık bir aile romanı… Yedi yaş ve üstü çocuklara hitap eden bu eğlenceli ve öğretici romana Bige Doğu’nun birbirinden güzel resimleri eşlik ediyor.

Künye

Yazar	Zeynep Alpaslan
Resimleyen	Bige Doğu
Editör	Ebru Akkaş
Sayfa Düzeni	Melisa Arsenyan
Baskı Bilgileri	1. Baskı, Ekim 2023
Sayfa & Boyut	128 sayfa, 13x19,5 cm
Yaş Aralığı	7+
ISBN	9786057123114

“Sirkler tuhaf yerlerdir. Tabii, hayvanların esaret altında tutulduğu o korkunç sirkleri kastetmiyorum. Bizimki gibi sihirli sirklerden söz ediyorum…”

Pamukşeker Kasabası’nda yaşayan Pepa’nın ailesi bir sirkte çalışır ancak Pepa’nın bu durumdan pek de memnun olduğu söylenemez. Küçük Pepa, umutsuzca diğer çocuklar gibi olmak ister, ailesinin biraz olsun ‘normal’ olmasını… Bir gün bir dilek diler. Acaba dileğinin gerçekleşmesi Pepa’ya mutluluk getirecek midir? Yoksa Pepa bu yolculukta ailesini olduğu gibi kabul etmeyi mi öğrenecektir?

Zeynep Alpaslan

1983’te İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nde okudu, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nden mezun oldu. Hem çocuklar hem yetişkinler için öykü, roman, şiir ve karikatür alanında eserler verdi. Tokyo (2018) isimli ilk çocuk romanı KYÖV Çocuk Edebiyatı Ödülü’nü kazandı. Plüton Sakinleri isimli müzik grubu için şarkı sözleri yazdı. Zeynep, kedileri Pogo ve Yoko ile birlikte İstanbul’da yaşıyor. sebzelieriste.blogspot.com adresinde çizgi romanlarının yapım aşamalarını ve bitmiş hallerini paylaşıyor.

Bige Doğu

Bige Doğu, çizip boyamaya pek çok çocuk gibi küçükken de çok düşkündü. Bazen hayal ettiği, bazen gördüğü şeyleri çizdi. İlkokulda yazmayı seven bir arkadaşıyla birlikte resimlerini kendi yaptığı bir dergi çıkardı. Büyüyünce de çizmeye devam etti. Önce bir sanat okuluna gitti, orada heykel yapmayı, sanat tarihini, sanat felsefesini, üretmeyi, çaba sarf ederek neler yaratılabileceğini öğrendi. Sonrasında, restorasyon, pastalara şeker heykelcikleri, grafik tasarım, animasyon gibi şeyler de yaptı ama fark etti ki kalbi en çok çocukken yaptığı şey için atıyor: Çizmek ve çizmek için! Bige, artık sadece çocuk kitapları resimliyor ve sizlerle daha nice kitapta karşılaşmayı hayal ediyor.